19 Aralık 2012 Çarşamba

alışılmışın ötesinde..

o gün farklı bişeyler yapmak istedim ben .. herşeyi bi kenara atıp alışkanlıklarımdan vazgeçip kurallara uymamak istedim.. en azından kendi kurallarıma uymamak.. Öyle de yaptım zaten arkadaşımla ankaranın sokaklarında dolaşırken gezelim bi şuralara bakalım derken kaybolduk.. aslında kaybolmadık kaybolmak istedik.. ters yöne gittiğimizi biliyorduk ama vazgeçmiyorduk dönemiyorduk geriye o an kendimi öyle serbest hissettim ki iki bira alıp öyle gezmek istedim aynı serseri gibi olmuştum ya da hayat felsefemi öyle yürütmeye başlamıştım artık .. Neyse ki 1 saat felan yürüdük dedik bu kadar kaybolmak yeter geri dönüp yaşadığımızı unutmayalım..
Neyse ki dönüyoruz yağmur başladı.. Normal de ıslanmaktan özellikle de kafamı yıkamadan dışarı çıktığım için saçımın ıslanmasından nefret ederim .. Ama hiç şapkayı takmak istemedim o an ıslanmak istedim .. ağlamak istedim ama yapamazdım arkadaşımın yanında .. yalnız olsaydım kesin bir daha geri dönemezdim o yoldan da ..
Yağmur başladıktan yarım saat geçti ama biz öyle bina kenarlarından gidelim de ıslanmayalım demiyorduk herşeye rağmen yol ortasından hastalanmak için yağmurun altından gidiyorduk sanki.. Sonra yolu bulduk arkadaşımı bıraktım felan metroya doğru yürüyordum.. öyle yanımdan geçen insanlar salak salak bakıyordu kafam sırılsıklam montun şapkası var nasıl oluyor gibi bi bakmaydı öyle hatırlıyorum..
Metroya indim şansıma metronun kapısı tam önümde açıldı içeri girdim arkası dönük bir bayan var tek boş yer orası kalmıştı..
Çok yaklaşmıştım artık 5 adım daha atsam oturacaktım ama son 3 adımı atamadım yaklaşınca o kadar çok benziyordu ki ona bir an ayaklarım geriye gitmeye başladı.. nasıl oturabilirdim ki yanına 5 ay sonra yeniden hiç bir şey değişmemiş gibi...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder